Filmler, televizyonla girdi hayatıma çok sonraları sinema salonlarıyla tanıştım. Önce televizyondan başlamak gerek ilk bildiğim televizyonumuz saba siyah beyaz ama uzaktan kumandası var ahşap kocaman üzerinde 4 tane ince uzun tuş önünde yüzük büyüklüğünde bir elek hem de yeri var televizyonun arkasında kendi boyunda kocaman bir cep. Televizyonun üstünde 8 kanal var değiştirirken tak tak ses çıkartıyor en gürültülüsünden. Kanallar var ama ne işe yarar hiç anlamıyorum o sıra çok gereksiz. Zaten sadece 1. tuşta takılı gizlice diğerlerine basmadıkça. Bir akşam önüne yeşil bir cam getirdi bağlama aparatlarıyla babam yine saçma. Hafta içi Adile Naşiti seyredip yatıyoruz haberler halk diliyle ajans başladımı büyüklerin zamanı artık. Hafta sonu önce saate bakıyoruz bir süre sonra istiklal marşı tabiki ayakta, askerlerin tören kıtasını seyrediyoruz ardından. Sonra hayatımız değişiyor renkleniyor çünkü artık renkli televizyonumuz var. Komşu sayımız baya artıyor renkli televizyonun reytingi olsa gerek. Ama elbiselerin renkleri var artık ama ilk başlarda sadece bazı yayınlarda. Yayın saatleri artıyor gitgide.
biz büyüdükçe ayırdığımız zaman da tabiki. Sonra bir gün üstümü başımı giydiriyorlar çişimi yaptığımdan 3. kere sorduklarında emin oluyorlar. Sinemaya geldiğimizde daha önce gittiğim birkaç çocuk oyunu gibi sıkıcı bir şey olacağından korksamda film büyüklerin seyrettiği türden birşey olunca merak en üst seviyeye fırladı.
Film Çağrı onca film arasından bumu bana hak ama olsun ses salon lojalar insan tepkileri alkış aaaa sesleri arasında sıkılmanın imkanı yok. Her yer her şey yeni koltuklar yeşil katlanabilir. Benimki katlı halde ki sahneyi görebileyim yani katlanmış kısmın üzerine oturduğumda anca görebiliyorum. Film bittiğinde popom sızlıyor çünkü oturduğum yerde sadece tahtaya denk gelmişim. Olsun zararı yok yinede süper. Sonra Ankara'da beni bırakıp sinemaya giderlerken yapıştım babamın paçasına ayaklarını kavradım benide götürün diye. "oğlum sana göre diğil film" yer mi anadolu çocuğu film olsunda ne olursa olsun. Film kremer kremere karşı bazı kavramlar daha yeni mesela boşanma. Sonra Şampiyon bilinçli gözyaşlarımı sağa sola çaktırmadan süzdüğüm film ve sarı bebe.
Annem ağlıyor babam belliki çok sıkmış kendini ama babalar ağlamaz bazen gözlerine birşey kaçar sadece.
Bende ağlamamalyım ama mümkün değil kontrol etmek. Neyse sonradan o kadar filme ağladım ki o ilk ağladığım filmde ki üzüntümün beyhudeliği anca sonraları netleşti. Sıradaki film E.T. idi ve biletler benim için alınmıştı sonunda. Ve orda tanıştık Steven Spielberg amca ile.
Bir yaz günü babam işten erken geldi kollarında kocaman bir kutu ile o zamanlar bize ait zamanlar var televizyonda kendi dizi çizgi filmlerimizi seyrettiğimiz. Artık haberlerde de yatmıyoruz ucundan haber sonrası diziler girmiş hayatımıza. Ablam lisede olduğundan onun ders çalışması lazım ona yasak ehehhee. Oda bol bol tuvalete gidiyor bahane ile göz gezdirmek için televizyona. Babamın elindeki kutuya dönecek olursak o kutudan bir video çıkıyor Beta kasetli. Allahım aya ayak bastıkçasına seviniyoruz bu bizim için yeni icada. Şehirde sadece bir tane videocu var oda 15 - 20 filmle dönüyor. İlk filmimiz beyaz goril filmde konuşma yok tarzan vari bir film. Olsun icada bak ki televizyon saatleri dışında film seyredebileceğim hem de tekrar tekrar. Sonra annemin isteği ile yalancı yarim kiralandı ilk renkli türk filmimiz yanlış hatırlamıyorsam. Çok gülmüştük hatta arkama döndüğümde annemler gülüyorsa daha çok gülüyordum.
Sonra boş kasetlere çekimler girdi bir süre hayatımıza. Ardından videocuya gelen ilk filmleri kapma yarışı. İlk biz izlerdik filmleri özellikle korku filmlerini. Dövüş filmlerini hızlı çekim izler videocuya geri götürüp biz bunu izledik der yeni film isterdik. Bu dönemde sinemada da bir çok film geldi geçti tabiki.
Ama VCD çıktı mertlik bozuldu demeye kalmadan DVD ye geçtik. Önceleri DVD seyretmek çok pahalı DVD filme sahip olmak ise nerdeyse hayaldi. Sonra günümüzde herşey oturdu 3 boyutlu filmler evimizde artık.
Bu macera dolu yıllarda seyrettiğim güzel filleri kendimce anlatmaya karar verdim bugün ve karşınızda....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder